Dr. Osman Müftüoğlu bugünkü yazısında “lezzet mi, sağlık mı” diye sormuş. Sonra da açıklamış; lezzetsiz yemek sağlıklı olamaz!.. Bu açıklamayı okuyunca çok sevindim. Hemen yazının devamına da göz gezdirdim, ama gerisi umduğum gibi çıkmadı.
Lezzetsiz yemek sağlıklı olmazmış, çünkü insanı ya aç kalmaya, ya da daha fazla yemeye sevkedermiş. O halde lezzetli yemek yemeliymişiz ama içine koyduğumuz malzemeye ve pişirme tekniklerine dikkat ederek. Neymiş o pişirme teknikleri, buharda pişirme, düdüklüde haşlama, fırında ızgara. Lezzetli yemek için öyle yağ kullanmaya pek de hacet yokmuş, baharatlarla tatlandırabilirmişiz yediklerimizi. Yağsız yoğurt, hardal ve ketçap (hayret) da yemeklerimize lezzet katacak soslarmış. Yani hem sağlıklı hem lezzetli yemek yapmak mümkünmüş.
Valla sizi bilmem, ama benim kulağıma hiç lezzet çağrıştırmıyor bu pişirme teknikleri. Bu şekilde, şöyle güzel bir karnıyarık pişirebilir mi insan? Ya da zeytinyağlı taze fasulyeyi, soğanını domatesini kavurmadan, yekten doldurup düdüklü tencereye pişirsek, aynı lezzeti yakalayabilir rmiyiz ki?
Yemekleri fazla pişirmek, içindeki vitaminleri öldürüyormuş. En iyisi meyveleri, sebzeleri çiğ tüketmekmiş. Eh tamam da hepsinin yeri başka. Bulgur pilavının yanına kayısı hoşafı süper gider, ama çiğ çiğ kayısı yenmez ki. Semiz otunun salatasını yaptık, çiğ yedik. Peki ıspanaklı börek nasıl olacak? İşin o kısmına değinmemiş Osman Müftüoğlu Hoca. Ama içinde un ve yağ olduğu için cısss!... muhtemelen tarihin tozlu sayfalarına gömülecek ıspanaklı börek, tüm diğer hamurişleriyle birlikte.
Yiyeceği kahverengileştirmek (yani kızartmak, kavurmak) kanserojen olabilecek bir takım maddelerin açığa çıkmasına sebep olabiliyormuş. Bu ne demek? Elveda mangal keyfi. Cızbız köfte ya da, kızarmış kalem pirzolalara da “çav” diyebilirsiniz. Malum biz eti kırmızı değil kahverengi yemeyi severiz. Çoban kavurma ve külbastı da nostaljik yemek isimleri arasında yerlerini alırlar artık. Yaz akşamlarının vazgeçilmezi, patlıcan, biber, kabak kızartmasını napsak acaba? Üzerine dökeceğimiz sarmısaklı yoğurt yağsız tarafından olursa vaziyeti kurtarabilir mi? Hiç sanmam. Fırında ızgara etmeyi deneyebiliriz sebzeleri söyle hafif tarafından, kahverengileştirmeden(!). Sarmısaklı yoğurdun da yardımıyla nefis körleyebilirz belki.
Off, offf!... olmuyor Hocam olmuyor. Kendimizi kandırmayalım. Sağlıklı yiyecek lezzetli olmuyor işte. Birinden birini seçeceksin. Ya sağlıklı, ince bir beden. Ya da mis gibi tereyağlı pirinç pilavı, fırından yeni çıkmış nefis karnıyarık, yanında bol zeytinyağlı, limonlu çoban salata- ki fırından yeni çıkmış tazecik ekmeğini suyuna bandırabilesin- üzerine de şöyle kaymaklı dondurmalı bir kadayıf, ya da kazandibi, ya da tavukgöğsü, ya da baklava, ya da, ya da, da da da….sonu gelmiyor.. Aklıma her ne gelirse bu yemeğe ekleyebileceğim, hepsi sağlıksız, hepsinin br kusuru var. Hah!. yemeğin sonuna bir dilim karpuz yersek tatlı kısmını kurtarmış olabiliriz en azından, değil mi?
Yaz günü insanın hafif yiyesi geliyor ne de olsa!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder